27 Temmuz 2009 Pazartesi

Dionysos ( Dionysus )




Yunanca : Διώνυσος

Romalılar onu "Bakkhus(Bacchus)" olarak bilir.

Zeus ve Semele'nin oğludur.

Şarap ve bitkiler tanrısıdır.

Dans, festival ve eğlence gibi insanı gündelik yaşantıdan uzaklaştıran her şeyi temsil eder.






TANRI SIK SIK İLAHİLER SÖYLÜYORDU
TANRIÇA ONU BÜYÜTTÜKTEN SONRA
GEZİNMEYE BAŞLADI ORMANLIK VA
DİLERDE
SARMAŞIKLAR VE DEFNE AĞAÇLARIYLA

ÖRTÜLÜ
NYMPHE'LER ÖNDERLERİNİ İZLEDİLER
EĞİTİMİ
BOYUNCA. UÇASUZ BUCAKSIZ ORMAN ONL
ARIN
SESLERİYLE DOLUYDU.


Homerik ilahiler, XXVI, "Dionysos'a ilah
i," 6-9
Kaynak: Roberto Carvalho de Magalhaes
( Antikçağ'dan
günümüze sanatta Mitoloji ) Alfa Yayınları



Semele Thebai'ın kurucusu olan kahraman, Kadmos ile Ares ve Aphrodite'den doğma Harmonia'nın kızlarıydı. Zeus ve Semele'nin aşkını kıskanan Hera, Semele'ye sevgilisi Zeus'tan, aşkının ispatı olarak tüm ihtişamıyla ortaya çıkmasını istemesini öğütledi. Semele'nin her dileğini yerine getireceğine söz veren Zeus, tüm ihtişamı ve gücüyle, tüm ışığıyla, gökgürültüsü ve yıldırımlar eşliğinde kendisini olduğu gibi, hiçbir ölümlünün bakamayacağı şekilde Semele'ye gösterdi. Bunun sonucunda altı aylık hamile olan Semele öldü. Zeus henüz doğmamış yavruyu anneden alıp ölmeden hemen önce kendi uyruk kemiğine yerleştirmeyi başardı. Birkaç ay sonra Dionysos babasının uyruk kemiğinden doğdu. Hera'nın öfkesinden koruyabilmek için Zeus oğlunu talihsiz Semele'nin kızkardeşi ve Athamas'ın karısı Ino'ya emanet etti. Çiftin Learkhos ve Melikertes isminlerinde iki oğlu vardı. Aldatılan Hera, Zeus'a yardım edenleri cezalandırmaya karar verdi. Ino ile Athamas'ı çıldırttı. Athamas, oğlu Learkhos'u geyik sanarak kargısıyla öldürdü. Ino'da Melikertes'i kaynar sularda haşlayarak öldürdükten sonra, kendisine geldiğinde oğlunun ölü bedenine sarılarak denize atladı. Dionysos ise Hera'nın gazabından kaçabilmek için dünyayı dolaşmak zorunda kaldı. Dionysos Yunanistan'a dönünce Thebai'a gitti. Orada Semele'nin kızkardeşleri kendisinin Zeus'un oğlu olmadığı, Semele'nin başka bir erkekle yaşadığı gayrimeşru bir ilişkinin bir sonucu olarak doğduğu dedikodusunu yaymışlardı. Thebai o zaman kendisi gibi Kadmos'un soyundan gelen kuzeni kral Pentheus tarafından yönetilmekteydi. Dionysos önce kendisi hakkında iftiraları yayan kadınları delirterek Kitheron Dağı'na kaçmalarını sağladı. Sonrasında ise Pentheus'u tanrı soyundan geldiğine ikna etmek için mucizeler gerçekleştirdi. Fakat Pentheus gördüklerine karşın ikna olmadı ve Dionysos'un tanrı soyundan geldiğini kabul etmedi. Son çare olarak Dionysos, Pentheus'u Kitheron Dağı'na gidip bir çam ağacının arkasına saklanarak oradaki kadınların çılgınlık hallerini kendi gözleriyle görmesi ve mucizeye şahitlik etmesi için ikna etti. Ancak Pentheus çam ağacının arkasına saklanmasına rağmen kadınlar tarafında farkedildi. Dionysos tarafından delirtilen kadınlar ağacı yerinden söktükten sonra Pentheus'u paramparça ettiler. Pentheus'un annesi Agaue, Kral'ın kellesini koparıp bir thyrsos'un (tepesi sarmaşıklarla kaplı, Dionysos'un simgesi olarak taşınan bir tür asa) ucuna geçirdi. Agaue bir aslan kellesi taşıdığını düşünmekteydi. Bu halde elinde asa ile Thebai'a döndü. Agaue ancak kendine geldiğinde öz oğlunu öldürdüğünü anladı.

Kaynak: Euripides ( "Eski Yunan Tragedyaları 2" Bakkhalar ) Mitos Boyut Yayınları

















SENİN ARDINDAN GELİR ELİ KOLU TİTREYEN
,
DEĞNEKLERE DAYANIP AYAKTA DURAN
BAKKHA'LAR,
SATYR'LER. SENİN ARDINDAN GİDER EŞEK
SIRTINA
İKİ YANA YALPALAYAN YAŞLILAR

Ovidius, Metamorphoses, IV, 26-29

Kaynak: Roberto Carvalho de Magalhaes ( Antikçağ'dan günümüze sanatta Mitoloji ) Alfa Yayınları


Herodot Tarihi ( Üçüncü Kitap : Thalia )
8- İçtikleri anda Araplar kadar bağlı kimse yoktur; antlaşma şöyle yapılır: Ant içecek iki kişi ayakta dururlar, aralarında bir üçüncü adam vardır, bu adam keskin bir taş alır, her ikisinin avuçlarını, başparmağın hemen dibinden keser, sonra bornozlarından birer parça koparıp bunları kesilen yerlerden akan kana batırır, ayaklarının dibinde duran yedi taşı bu kanla boyar; bunu yaparken Dionysos ve Urania'nın adlarını anar. Bu tören bitince ant içen adam, antlaştığı kişiyi, ki bu bir yabancı ya da bir hemşeri olabir, bütün dostlarına tanıtır, onlara salık verir; onlar da bu andı onaylarlar ve kendileride tutacaklarına söz verirler. Tanrılardan yalnız Dionysos ve Urania'yı tanırlar; ve biz de saçlarımızı Dionysos gibi kesiyoruz, derler; saçlarını şakaklarının üstünden halka gibi keserler. Dionysos'a "Orotalt", Urania'ya "Alilat" derler.
97- ... Haraca bağlanmış olmayan yerler de kendiliklerinden armağanlar sunuyorlardı; bu dediklerim, Kambyses'in Makrobios Ethiopia'lılarına karşı yürüyüşü sırasında boyunduruk altına almış olduğu Mısır sınırındaki Ethiopia'lılardır; kutsal Nysa kentinde ve çevresinde otururlar ve ünlü Dionysos bayramını kutlarlar...
111- Kinnamon'a ( Tarçın ) gelince, bunun toplanması daha da şaşırtıcı. Nerede yetişir, hangi ülkede olur bilen yoktur; kimilerinin dediği gibi, belki de Dionysos'un yetiştiği yörelerde olmaktadır...



Dionysos Tyrrenialı korsanlardan kendisini Naksos'a götürmelerini istedi. Korsanlar tanrının isteğini kabul etmiş göründüler ama aslında onu bir prens sanmış ve fidye için Asya'ya kaçırmayı planlamışlardı. Tanrı'yı tanıyan dümenci vakit geçirmeden arkadaşlarını uyararak genç adamı hemen serbest bırakmalarını istedi ama korsanlar dinlemedi. Dionysos birden gazaba geldi. Geminin içi şarap dolmaya ve gaipten gelen bir flüt sesi her yeri çınlatmaya başladı, kürekler vahşi yılanlara dönüştü, geminin her yanından büyüyen sarmaşıklar ortalığı sardı. Korsanlar dümenciye gemiyi sahile yanaştırmasını emrettiler ama o sırada Dionysos kendisini bir aslana dönüştürüp geminin tam ortasında bir ayı peyda ederek tanrısal kimliğini ortaya çıkardı. Dehşete düşen korsanlar kendilerini suya atmaya başladıklarında da tanrı onları yunusa dönüştürdü. Dionysos kendisini kurtarmaya çalışan dümenciyi sakınıp onu zangin ve mutlu bir adam yaptı.



İLK ÖNCE GÜZEL KOKULU ŞARAP
BİR NEHİR GİBİ AKMAYA BAŞLADI
TAŞTI KARA DELİKLİ GEMİNİN GÜVERTESİ
O SIRADA BÜTÜN DENİZCİLER DEHŞETLE
BAKIYORLARDI
YELKENE DOLANIP HER İKİ TARAFTAN DA
GEMİYİ SARAN
HER YANINDAN SALKIMLAR SARKAN ÜZÜM
ASMALARINA
BU SIRADA ÇİÇEKLERLE DOLU VAHŞİ
SARMAŞIKLAR SARMIŞTI GEMİNİN DİREĞİNİ
ÇELENKLERLE DOLU ISKARMOZLAR, HER
YANI
SARDI YABAN BÖĞÜRTLENLERİ.
... TANRI GÜVERTENİN ORTASINDA,
ORACIKTA,
DÖNÜŞÜVERDİ VAHŞİ BİR ASLANA...
AVAL AVAL BAKIYORDU DENİZCİLER
ATLAYANA KADAR
KAPTANIN ÜZERİNE ÇEVİK ASLAN.
SULARA DÖKÜLMEYE BAŞLADI BUNU GÖREN
DENİZCİLER.
KORKUNÇ KADERLERİNDEN KAÇIP YUNUS
BALIKLARINA DÖNÜŞEREK

Homerik ilahiler, VII, "Dionysos'a ilahi," 35-53
Kaynak: Roberto Carvalho de Magalhaes ( Antikçağ'dan günümüze sanatta Mitoloji ) Alfa Yayınları



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder